İnsanoğlu, tarihsel süreç içerisinde başta güvenlik ve ekonomik ihtiyaçlar olmak üzere ortaya çıkan birlikte yaşama kültürünün getirdiği şartlar dolayısıyla kendine şehirler kurmuştur. Geçen zaman ve üretim biçimlerindeki değişiklikler ile birlikte meydana gelen kırsaldan kente göçler sonucunda doğan gecekondulaşmayı ortadan kaldırmak ve artan nüfusu şehirlere sığdırabilmek adına, kurduğu şehirlerin tarihi dokusuna ihanet etmek pahasına zamanla dikey yapılaşma yoluna gitmiştir. Ancak bugüne kadar deprem gibi, sel gibi yaşanan onca doğal felakete rağmen inşa ettiği bu yapıları yaparken, yaşadığı şehrin tabiattan koparılmış bir yer olduğunu düşünenler hala aramızda mevcuttur. Bunu yaşadığımız son İzmir depreminde de gördük. İnsanlar, yaşam alanlarını kurup organize ederken doğaya karşı mücadele verdiğini unutmamalıdır. Çünkü köyden kente kadar her yer doğanın tam ortasındadır ve her türlü doğal felakete açıktır. Bundan zarar görmemek için bu etkileri ve olası zararlarını öngörüp, ona göre bir yapılaşma ve mühendislik uygulanmalıdır. Sadece binaların inşası değil, sokağından mahallesine kadar bir şehri, bir yerleşim yerini oluşturan ne varsa doğru mühendislik ve planlama ile tasarlanmalıdır. Bunu yaparken doğadan kopmadan, yeşile yer ve değer vererek yapılacak şehirleşme vatandaşa alt ve üst yapı aracılığıyla sunulacak hizmetleri de kolaylaştırır. Şehir estetiğinin ise aidiyet duygusuna ve şehir kültürüne etkisi bilinmektedir. Birlik ve beraberliğin artmasına da ayrıca vesile olur. Bu düşüncelerle, İzmir depreminde hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyor; herkesin deprem gerçeğiyle yaşadığımız bilincine ulaşması temennisiyle ‘Dünya Şehircilik Günü’nü kutluyorum.
Prof. Dr. Mümin ŞAHİN
Rektör
Tıklayınız ...
Tıklayınız. ...
Üniversitemiz Hayrabolu Meslek Yüksekokulu Yüksekokul Sekreteri Emin AKSAN'ın annesi Emine AKSAN vefat etmiştir. Cenazesi 19.11.2024 Salı...
Tıklayınız. ...
Tıklayınız. ...
Tıklayınız. ...