KOAH hastalarının daha rahat nefes alıp vermesi için akciğere uygulanan valf sistemi, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesinin Hastanesinde başarı ile uygulanıyor.

Üniversitemiz hastanesinde KOAH hastalarına uygulanan valf yöntemiyle ilgili operasyon sonrasında bilgi veren Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Hastanesi Başhekimi ve Göğüs ve Uyku Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nejat ALTINTAŞ, “KOAH hastalığının iki tipi var. Biri, bronşitik dediğimiz akciğerin içerisinde öksürükle ve enfeksiyonla bol balgamla giden bir çeşidi var. İkincisi ise akciğer KOAH hastalarında balon yapıyor. Özellikle amfizematöz tip dediğimiz akciğerin uç taraflarında balonlar var. Bu balonun zararı ne? Akciğerin bir tarafındaki balon büyürse diğer alanların hava alıp vermesini bozuyor. Bu balonun oluşma mekanizması şu; sanki otomobilin lastiğinin sibobu gibi içine havayı alıyor, geri vermiyor. Özellikle bu balon yapan yerlerin olduğu yere, o vücudun ürettiği kapağın olduğu yere, dışarıdan bronkoskop vasıtasıyla görüntüleyerek biz ters kapak takıyoruz. Bu ters kapağın özelliği de şu; bu sefer içerideki havayı dışarı alıyor ama dışarıdaki havayı geri içeri verdirmiyor. Verdirmediği zaman ne oluyor? Akciğerin özellikle bu balon yapan amfizem dediğimiz tiplerde burayı söndürüyor. Burası söndüğü zaman da diğer akciğer alanları rahat ediyor. Hastalar nefes almaya başlıyorlar” şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Nejat ALTINTAŞ, Trakya bölgesinde bu işlemin sadece Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Hastanesi'nde yapıldığını kaydetti ve “Türkiye'nin birçok yerinden bizim hastanemize geliyorlar. Biz bu uygulamayı üniversitemizde ücretsiz olarak vatandaşlarımıza uyguluyoruz. Hastalar bu kapak takıldıktan sonra, valf tedavisi uygulandıktan sonra yüzde 30 yürümelerinde ve günlük aktivitelerinde artış meydana geliyor” diyerek valf yönteminin KOAH hastaları üzerindeki başarısını vurguladı.

Göğüs ve Uyku Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nejat ALTINTAŞ, ayrıca yeni yayınlanan ‘Sizi Uyutabilirim’ adlı kitabından da bahsetti. Doç. Dr. Nejat ALTINTAŞ, “Kitap temel olarak üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümde ‘Uyku nedir? Uykunun Önemi Nedir? Uyumazsak ne olur?’ sorularının cevabını arıyoruz. Çünkü birçok alerjik hastalık ve Alzheimer’in altında yatan en büyük sebep uyku bozukluklarıdır ve bir insanın Alzheimer olacağını 6 yıl öncedeki uyku testlerinden anlayabiliyoruz. İkinci kısımda ise rüyaları anlatıyorum. Rüyalarda özellikle mitolojide rüyalar. Burada ilginç bir konuya da değindim: Lucid rüyalar dediğimiz, rüyada olduğunun farkına varma. Inception (Başlangıç) diye bir film var. Onu siz gerçek hayata nasıl geçirebilirsiniz diye bir egzersiz var, onu da burada anlattım. En önemlisi ise üçüncü kısımda ‘Mindfulness’i anlattım. Mindfulness, anda kalmak demek. Günümüzün yüzde 46’sını bilincimiz ya geçmişte ya da gelecekte, gelecekle ilgili endişelerle geçiriyor. Dolayısıyla sizi mutsuz ediyor. Mutsuz etmeyi, şöyle bir şey düşünün: elinize, ayağınıza çay döküldü ve yandı. Bir acı oluşur. Beynin içerisinde bir alıcı merkez var. Bu acı, alıcı merkezi uyarıyor. İşte bizim gelecekle sıkıntılarımız ve endişelerimiz de beynin o çay dökülen aynı yerini uyarıyor. Biz gelecekle ilgili bu endişelerden dolayı aynı acıyı, ağrıyı çekiyoruz. Anda kalaraksa en azından hangi düşüncelerimiz var, bunları tespit ederek bunlardan uzaklaşmaya başlıyoruz. Gerçek anı yaşamaya başlıyoruz. Üzerine katmanlar oluşturtmuyoruz. Mindfulness, anda kalmak işte bu” şeklinde konuştu. Kitap, karekodlar aracılığıyla interaktif özelliğe de sahip. Cep telefonu yardımıyla okutulan karekodlar Doç. Dr. Nejat ALTINTAŞ’ın Youtube kanalındaki videolarına erişim sağlıyor.

Doç. Dr. Nejat ALTINTAŞ, ayrıca yayınevi tarafından kendisine tahsis edilen 1000 adet kitabın satışından elde edilecek geliri ihtiyaç sahibi 60 öğrenciyle paylaşacaklarını belirterek, “Öğrencilerimize bir nebze de olsun maddi katkıda bulunmak, Hoca olmanın da dışında insanlık vazifemiz” dedi.