Üniversitemiz ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı Trakya Kalkınma Ajansı’nın (TRAKYAKA) desteğiyle, Naip Mahallesi'nde eski ortaokul binasının yerine 2019 yılında kurulan birimde, geçen yıl aronya üretimine başlandı.

Ar-Ge çalışmalarının ardından yapılan üretim çalışmaları sonucunda toplamda 10 bin aronya fidesi yetiştirildi. Birimde sipariş üzerine Osmanlı çileği, altın otu, sarı kantaron, lavanta gibi bitkilerin yanı sıra bazı tıbbi aromatik bitkilerin üretimi de gerçekleştiriliyor.

TNKÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sezen Arat, AA muhabirine, Ziraatbiyotek'i çiftçiye daha yakın olmak için Naip Mahallesi'ne kurduklarını söyledi.

Birimin hem üretim yapmak hem de yeni teknoloji ve üretim metotlarını çiftçiye aktarmak için çalıştığını belirten Arat, "ZİRAATBİYOTEK bitki doku kültürüyle özellikle hastalıklardan ari fide, fidan yetiştirilmesi amacıyla kuruldu. Bitki doku kültürü yöntemleriyle milyonlarca birbirinin aynısı, aynı zamanda hastalıklardan ari bitki yetiştirmek mümkün. Geçen yıl adaçayı üretimi yaptık ve çiftçilerimize hem hibe şeklinde dağıttık hem de ücreti mukabilinde satış yaptık. Çiftçilerden de çok güzel dönüşler aldık." dedi.

Antioksidan oranı yüksek çok faydalı bir ürün

Arat, üretimleri sipariş üzerine yaptıklarını ancak şu sıra en fazla aronya yetiştirdiklerini ifade etti. Aronyanın antioksidan oranı yüksek, çok faydalı bir ürün olduğunu vurgulayan Arat, "Trakya'da ilk defa mavi etiketli aronya üretimi yapan kamu kurumuyuz. Siparişler çok iyi, hem Trakya'dan hem de farklı illerden talepler var. Bu şekilde giderse kapasitemizi arttırmamıza bağlı daha fazla üretim yapabileceğiz. Bitki doku kültürüyle çoğaltılmış aronyayı, kavanoz içerisinde almayı isteyen firmalar da var. Çünkü bu üretimi yapan tek yer biziz şu anda." diye konuştu.

Bitkiden alınan parçacıklar çoğaltılıyor

Ziraatbiyotek Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Sefer Demirbaş da "bitki doku kültürü" tekniğinin bitkiden alınan parçacıkların geliştirilip çoğaltılmasıyla yeni bitkilerin geliştirilmesine dayalı bir yöntem olduğunu ifade etti.

Birimin üretim faaliyetlerine hız kesmeden devam ettiğini anlatan Demirbaş, şöyle devam etti:

"Bir yılda 10 bin civarında aronya fidanı ürettik ve bu fidanların hepsi mavi etiketli ve sertifikalı olarak üretilmiştir. Anaç bitkilerde ilk başta bitki parçacıkları alınıyor. Bitki parçacıklarının sterilizasyon işlemini tamamladıktan sonra uygun besi içerikleri bulunan kaplara alıyoruz. Daha sonra belli aralıklarda bitkilerimizi alt kültür dediğimiz süreçlerden geçirip köklenme ortamına alıyoruz. Bitkiler köklendikten sonra en son aşamada fideleri alıştırma serasına aktarıyoruz."

Demirbaş, aronya ekildikten sonra 3. yılda meyve vermeye başladığını, beşinci yılda en yüksek verime ulaştığını dile getirdi.

Fidanların 30 yıl tarlada kalabildiğini aktaran Demirbaş, "Sipariş veren çiftçilerimizin çoğu Trakya'dan. Çanakkale, Denizli gibi illerden fidan satışı yaptığımız çiftçiler de var. Çiftçilerden çok güzel talepler aldık. Türkiye'nin farklı lokasyonlarına uygun iklim koşullarına fidan gönderme hedefimiz var" diye konuştu.

Aronya hakkında bazı bilgiler

Aronia melanocarpa (Aronya) anavatanı kuzey Amerika olan 1900’lü yıllardan sonra önce Rusya daha sonraki yıllarda ise Almanya ve Doğu Avrupa’da ticari olarak yetiştirilmeye başlanmıştır. Ülkemizde ise Aronya yetiştiriciliği ile ilgili çalışmalar 2012 yılına dayanmaktadır.

Aronya Akdeniz ve Ege’nin sahil şeridi dışında soğuk iklim koşullarında ocak şeklinde bahçe kurularak Türkiye’nin her yerinde yetiştirilebilir.

Aronya bitkisi çok yıllık ve çalı formunda üzümsü bir meyvelere sahiptir. Kışın yaprağını döken bitkinin boyu 2-2,5 metreye kadar ulaşabilmektedir. Tomurcuklar birkaç salkımın bir araya gelmesiyle oluşur, salkım şeklinde çiçek açar ve her salkımda 30 civarında çiçek bulunur. Çiçekler hem dişi hem erkek organlara sahiptir (hermafrodit) bu sebeple bahçe kurarken tek çeşit kullanılabilmektedir. Tozlaşma arılarla gerçekleşir ve her geçen gün aronya balı piyasada daha fazla yer alacak gibi görünüyor.

Aronia melanocarpa türünün insan sağlığı üzerine etkisi, düzenli tüketimi ile kardiyovasküler hastalıklar, sindirim sistemi hastalıkları ve bazı kanser hastalıklarına karşı koruma etkisine sahip olmasının en büyük sebebi meyvelerinin antioksidan kapasitesi ve antosiyanin miktarının diğer üzümsü meyvelere göre daha yüksek değere sahip olmasından kaynaklanır.

Aronyanın meyveleri taze olarak, meyve suyu sanayisinde, çeşitli gıda sektörlerinde, krem ve sabunlarda, cilt bakımında kozmetik sanayisinde ve ilaç sanayisinde kullanılabilmektedir.

Tıbbi ve aromatik bitkiler kategorisinde yer alan aronyanın üretimi bakanlık tarafından desteklenmektedir. ZİRAATBİYOTEK’te aronya bitkisinin doku kültürü tekniği ile Nero ve Viking çeşitlerinin mavi etiketli ve sertifikalı üretimi yapılmaktadır. Mavi etiket sayesinde çiftçilerin destek alma miktarı yaklaşık üç kat artmaktadır.

Habere ulaşmak için tıklayınız